Kronik psikoz, psikolojide en sık rastlanan hastalıklar grubundandır. Bu hastalarda çeşitli belirtiler birlikte bulunur ve genellikle uzun süreli olarak hastaları etkisi altına alır. Psikoz krizi sırasında hastanın gerçeklik duygusu çarpıklaşır ve kişilik değişimleri meydana gelir. Ancak, bu durumun etkisinde olan hastalar yaşadıklarının farkında bile olmazlar. Kronik psikoz, hastaların gerçek ve hayal dünyasını birbirinden ayıramamasından kaynaklanır. Şizofreni halk arasında genellikle psikoz olarak bilinse de, gerçekte psikoz belirtiler kümesinden meydana gelir. Kronik psikoz, bipolar bozukluk, şizofreni, psikotik depresyon gibi hastalıklarla birlikte ortaya çıkar. Her hastada farklı belirtiler görüldüğü için kronik psikoz farklı şekillerde yaşanabilir. Bu hastalıklardaki belirtiler toplumsal sorunlara, kişisel ve mesleki sorunlara neden olabilir.

Kronik psikoz hastalarındaki sanrılar ve varsanılar oldukça önemli psikotik belirtilerdir. Hastalar gerçekte olmayan şeyleri görme, duyma, hissetme, tatma ve koklama gibi varsanılar yaşarlar. Kafalarında sesler duyarlar, gözleriyle hayaller görürler, gerçekte olmayanları hissederler ve başkalarının kendilerine dokunduğunu düşünürler. Sanrılar, değiştirilmesi oldukça zor olan hatalı inançlardır. Örneğin, hastanın eşinin onu aslında olmayan biriyle aldattığını düşünmesi buna örnek verilebilir. Bu durum, kişinin huzursuz olmasına ve karşısındaki kişileri kendine düşman gibi görmesine neden olur. Gerçek ve hayal birbirine karışır. Kendilerini toplumsal önder veya film yıldızı gibi görmeye başlarlar. Televizyondaki konuşmaların bile kendileriyle ilgili olduğunu düşünürler, şarkıların içinde gizli mesajlar olduğunu sanırlar. Hastalar başkalarının düşüncelerini okuduklarını ya da kendi düşüncelerini kimsenin bilmediğini sanırlar.

Kronik psikoz hastalarında sanrılar paranoya gibi yaşanır; başkalarının kendisini takip ettiğini, kontrol ettiğini ve ona tuzak kurduğunu sanırlar. Kendilerine eziyet edildiğini düşünüp, şüphe duyarlar. Hastalarda düzensiz davranışlar ve konuşmalar gözlenir. Her konuya hızla geçiş yaparlar ve kendilerini zor ifade ederler. Konuşmaları anlamsız olur ve günlük işlerini yapmakta zorlanırlar. Sürekli duygularında değişim olur ve fazla konuşmayı sevmezler. Kronik psikoz hastalarındaki bu belirtiler bazen birkaç saat, bazen de aylarca devam edebilir. Tedavi edilmediği takdirde yıllarca süren belirtilerle karşılaşılabilir.

Herkes psikoz etkisine girebilir. Gerçeklikten koparak zorlanabilir. Hassas yapıda olanlar ve kırılgan kişiler bunalımdan daha fazla etkilenirler. Bazen kendilerini yönlendirmek zorunda kalabilirler. Özellikle ergenlik döneminde, baba evinden ayrıldıklarında, eğitimden sonra iş yaşamına başladıklarında, partnerleri olduğunda, çocukları olduğunda, ilişkileri bittiğinde veya işlerinde değişiklik olduğunda kendilerini yeniden yönlendirmek zorunda kalırlar. İnsanlar genellikle herkese tehlikeli olan dönemlerde psikotik olabilirler ve diğerlerine göre daha duyarlı tepkiler verirler. Bunalımdan kaçmayı yaşamdan kaçma olarak değerlendirirler.

Kronik psikoz herkeste farklı olabilir çünkü herkes birbirinden farklıdır. Kronik psikozda belirtiler farklı şekillerde gelişir. Oluşan her belirtinin kendine özgü bir gelişimi bulunur. Psikoz farklı olduğu gibi, kişisel içeriklerle doludur. Şizofrenik kronik psikoz, algılama, dil ve düşünce değişikliklerinde, duygusal psikozlar ise ruhsal durum, yaşam şekli ve motivasyon değişimlerinde ortaya çıkar. Ruh hali ve algılama aynı anda birbirinden ayrılmaz ve bunların birbirlerini karşılıklı olarak etkilemesi söz konusudur. En fazla görülen kronik psikoz türleri arasında şizofreni, paranoya, paylaşılmış psikoz ve kısa psikoz yer alır.